Ortaklar ve Hissedarlar Romanı

İnay Köyü (Ulubey/Uşak) Web Sitesi

Ortaklar ve Hissedarlar Romanı

31 Mart 2020 Yazı ve Makaleler 0

Öykü Didem AYDIN’ın, 2014 yılında Everest Yayınlarından çıkan “Ortaklar ve Hissedarlar” romanında, köyün adı belirtilmeden İnay köyünde yaşanan çevre mücadelesine yer verilmiştir.

Ihlamur Dergisinin Ocak 2015 tarihli 26. sayısında, yayınlanan Mazlum VESEK imzalı “Öykü Didem Aydın İle Söyleşi” yazısında, yazarla roman hakkında geniş bir değerlendirme yapılmıştır.

“Öykü Didem Aydın, uzunca bir aradan sonra yeni bir romanla okuyucu karşısına çıktı. “Eski Sinagog Meydanı” (2009) romanından sonra “Ortaklar ve Hissedarlar” ile roman alanında yoluna devam ediyor.
2000’Ii yılların sermaye ilişkileri içindeki genç kuşak ile farklı toplumsal kesimlerden kahramanı bol bir roman var karşımızda. Edebiyat-hukuk ilişkisi üzerine kafa yoran ve bu alanda epeyce yazı işçiliği yapmış olan yazar Aydın, bu romanda da hukuk disiplini ile edebiyatı iç içe getirerek anlatısını oluşturmuş. 21. asrın Türkiye’sinde, çok farklı kesimlerden gelen ‘kayıp kuşağın’ gençlerinin hikâyesi var karşımızda. Öykü Didem Aydın ile roman ekseninde kahramanlarından günümüz edebiyat ortamına uzunca bir söyleştik.”

Dergideki söyleşi yazısında; romanın karakterlerinin düşünce ve davranışları ile romanda işlenen konular hakkında yazarın değerlendirmeleri soru cevap şeklinde okuyucuya aktarılmıştır.

Romanın bir bölümünde, Kışladağ altın madeninin faaliyete geçtiği dönemde İnay’da yaşanan çevre mücadelesi ele alınmıştır. Bu mücadelenin romana nasıl aksettirildiği, söyleşide aşağıdaki şekilde verilmiştir:

“-Romanda Uşak-Ulubey-İnay köyündeki çevre direnişine dair olaylara da romanda yer vermişsiniz. Fakat bu direnişin geçtiği köyü açık bir şekilde değil de rehber notlarında aktarıyorsunuz. Kısa bir internet taraması köyü öğrenmemizi sağladı. Bu direnişin mekânını adıyla aktarmak yerine neden böyle bir yöntemi seçtiniz?

Okuyucuyu böyle küçük araştırmalara itmek heyecan vericidir. Öte yandan İnay değil de Ege’nin herhangi köyü olabilirdi, belirli bir yerle tanımlamak istemedim. Bu aslında bir altın madeni de olmayabilirdi, başka bir maden olabilirdi veya bir HES projesi. Bununla beraber fikri çatı ve gösterilen direncin düşünsel ve pratik kaynağı aynı. O kaynakla ilgilendim. Yine, bildiğim bir yer. Bildiğin şeyi yazabilirsin düsturuna hep sıkı sıkıya bağlı kaldım. Fantastik romanlar dahi, yazarlarının bildikleri gerçeklikler üzerinde yükselirler. Jack London Klondike’da altın aramasaydı Vahşete Çağrı’yı yazabilir miydi bilemiyorum. Onun dehası için diyebilirim ki evet yazardı ama okuduğumuz Vahşete Çağrı’dan başka bir anlatı olurdu. İsmi vermemek belki bildiğini, tanıdığını gizlemek kaygısından da olabilir. Bazı romanlarda yazarın kendisini dahi saklama dürtüsüyle, “işte ben bu eseri oteldeki çekmecede buldum” diyerek ilk satırlara başlaması gibi.”

Kaynak: Vesek, M. 2015. Bu Çocuklar Bizleriz, 80’lerde Çocuk Olanlar – Öykü Didem Aydın İle Söyleşi, Ihlamur Dergisi, Sayı:26 (Ocak 2015), Sayfa: 3-12.


Ortaklar ve Hissedarlar
Öykü Didem Aydın
Everest Yayınları
Roman Dizisi
2014
575 sayfa

O evde bir çocuk yoktu. Fakat eğer olması gerekseydi o çocuk ben olmak isterdim…
Sabri, Şehmus, Cemal, Serdar, Turan: Terk eden Babalar… Çınar, Hande, Serkan, Mert, Üvey Oğul: Terk edilmiş Çocuklar. Türkiye’nin X Kuşağı. Ve Küçük Çocuk ile Ulubey’i: Zaman-ötesi vicdanın anlatısı.
Şüpheli bir uçak kazasında babası, pilot yüzbaşı Serdar’ı yitiren Serkan, asker arkadaşı Mert’in yardımıyla intikam almaya yemin eder. Holding patronu Hande’nin aşığı avukat Çınar, yas duyguları ve çevresi ile hesaplaşma içinde savrulduğu serüvenlerde kâh bir Odysseia kâh bir Sinbad’dır. Komşu araziye masalsı bir çiftlik kurup yerleşen Almancı Cemal’in karısı Hertha ile Küçük Çocuk arasında gelişen dostluk ikisinin de hayatını değiştirecektir. İhtişamlı çiftlik evinin sağlam yapısı, Hertha ile üvey oğulları arasında süregiden “dava”da çözülürken, bir kuşağın babalarıyla ve Türkiye’nin düzeni ile hesaplaşmasına sahne olacaktır.
Ortaklar ve Hissedarlar, Öykü Didem Aydın’ın benzersiz bir tat bırakan anlatımı, unutulmayacak karakterleri ile gerçek içinde masalın, suç içinde masumiyetin romanı… Başat çatışmalar içindeyken cins-ötesi aşkta kendilerini bulan iki ihtiraslı kadının ve sarsıntılı “ev”in romanı… Yalnızca üniversitesi, holdingleri ve altın madenleri değil; bireyleri, değerleri ve ortaklıkları çalkantılı bir dünyanın romanı…
(Tanıtım Bülteninden)